Bilindiği üzere dünya genelinde toplu olarak arı kovanlarının söndüğünü görmekteyiz. Bu şekilde arı kovanlarının sönmesi dünya genelinde büyük bir kaygı yaratmaktadır.
İşte yapılan yeni bir araştırma, arı koloni çöküşlerinin sebebini, tek bir pestisit sınıfına değil, pestisit ve fungisitlerden oluşan bir kimyasal çorbasına bağlıyor. Yani, arıları kurtarmak için tek bir pestisit sınıfını yasaklamak yeterli değil.
Doğaya ve insana zararlı tarım ilaçlarının kullanılmadığı ekolojik/organik/doğa dostu tarım yöntemleri, arı nüfusunun, dolayısıyla gıdanın sürdürülebilirliği için en etkili, belki de tek çözüm. Maryland Üniversitesi ve Amerikan Tarım Bakanlığı tarafından yapılan ve Journal Plus One ‘da yayınlanan, türünün tek örneği araştırmaya göre, arıların topladığı polende, pestisit (böcek ilacı) ve fungisit (mantar ilacı) kalıntılarından oluşan bir kimyasal çorbası bulundu. Bu sonuç, koloni ölümlerinin sebebi konusunda yeni bir çığır açıyor.
Araştırmacılar kızılcığa benzeyen yaban mersini bitkisini tozlayan arıların polenini topladıklarında, arıların Nosema ceranae adında bir parazite karşı güçsüz düştüklerini keşfetti.Polen ortalama dokuz farklı pestisit ve fungisit içeriyordu, hatta bilim insanları bir polende 21 çeşit kalıntı buldu. Bilim insanları, bu sekiz farklı tarım ilacını, parazit enfeksiyonuyla ilişkilendirdi.
Bu polenle beslenen arıların parazite yakalanma ihtimali en az üç kat artıyordu. Daha önce, mantarla mücadelede kullanılan ama pestisit gibi böcekleri öldürmeyen fungisitlerin, arılar üzerinde zararlı bir etkisi olmadığı düşünülüyordu.
Geçtiğimiz yıllarda, koloni çöküşlerine sebep olduğu belirtilen neonikotinoid sınıfındaki pestisitler, Avrupa’da yasaklanmıştı. Ancak Maryland Üniversitesi’nden Van Engelsdorp, yeni araştırmanın pestisit ve fungisitlerden oluşan bir tarım ilacı çorbasının arıların sağlığını olumsuz etkilediğini belirtiyor: “Pestisit konusu, bize söylenenden daha karmaşık. Sorun tek bir ürün değil, bu nedenle tek bir pestisit sınıfının yasaklanmasıyla çözülmüyor”.
Araştırma, arılarla ilgili bir sorunu daha ortaya çıkardı: İlaçlanmayan yaban arazilerden polen toplayan arıların polenlerinde de kalıntıya rastlandı. “Bu kalıntıların nereden geldiğinden emin olamıyoruz ama durum gösteriyor ki, sadece ilaca değil, ilaçlama tekniklerine de dikkat etmemiz gerekiyor” açıklaması yapıldı.
Bu şekilde arı kovanlarının sönmesini istemiyorsak tarım ile uğraşan çiftçilerimizi bilinçlendirmek gerekiyor. Bu bilinçlendirme çabaları başta devlet görevlileri gelirken ardından bütün arıcıların insanları ilaçlama konusunda uyarması gerekiyor. Arılar yaşar ve çoğalırsa bitkilerde o şekilde verimli olur ve insanlık yaşayacaktır.